Bilim ve Din
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Kuran'daki Evren

Aşağa gitmek

Kuran'daki Evren Empty Kuran'daki Evren

Mesaj tarafından GezginK 9/2/2014, 12:10

KURAN'DAKİ EVREN


Önce, içinde yaşadığımız Evren hakkında Kuran'da bulunan bilgiler ne zamandan kalma,  bunu açığa kavuşturalım.

İlkçağlarda insanlar, gökte güneş, ay ve göğe asılı yıldızlar olduğunu sanarlarmış.
Dünyanın en eski astronomi bilgisi bu kadar.

Yunanlı Anaximander zamanında kabul gören uzay. Anaximander MÖ 550 lerde yaşamış

Kuran'daki Evren Anaximandercosmossm

http://en.wikipedia.org/wiki/Anaximander

Anaximander'e göre, dünya basık bir silindir şeklinde, uzayın ortasında boşlukta duruyor, güneş ve ay ve yıldızlar etrafında dönüyor. Yıldızlar da güneş ve aydan yakın.

Bu Kuran'daki uzaydır.

Mülk-5: (Diyanet çevirisi)
Andolsun biz, en yakın göğü kandillerle donattık. Onları şeytanlara atılan taşlar yaptık ve (ahirette de) onlara alevli ateş azabını hazırladık.

Başka türlü söylersek, Muhammedin uzay bilgisi, kendinden 1100 yıl önce yaşamış birisi kadardır. Yıldızlar yakın gökte asılı kandiller, onlardan uzakta kendi dairelerinde dolaşan ay ve güneş.

Kuran'da dünya düzdür.

Ayetlerin birinde, Zülkareyn'in "güneşin battığı yere gittiği", sonra da "doğduğu yere gittiği" yazar. Yuvarlak dünyada her yer aynıdır, bir yere girmek gerekmez, beklemek yeter. Ancak Dünyayı düz sanan biri, güneşin battığı yere sonra da doğduğu yere gider. Kuranda hatta Güneşin pis bir suya battığı yazar, bu da işin tuzu biberi.

Kuranda yıldız ve gezegen ayrımı yoktur. Mesela Çoban Yıldızı aslında bir gezegendir. İnsanlar MÖ 350'lerde 5 gezegenin varlığını saptadıkları halde Kuran'da bu bilgi yok.

Anaksimender'den sonra insanlar astronomide büyük ilerlemeler kaydettiler. Önce gezegenler farkedildi. (not: yıldızların, çok kuvvetli teleskoplarla bakılmadıkça birbirlerine göre hareket ettikleri görülmez. Bir bütün olarak Dünyanın etrafında dönüyor gibi gözükürler. Eskilerin,yıldızları gökyüzüne asılı sanmaları boşuna değil. Gezegenler ise, hareket ettiklerinden farkedilirler.) Daha Platon zamanında MÖ350 lerde filan, çıplak gözle, gökte dolaşan 5 cisim daha görülebilmişti: Merkür, Venüs, Mars, Jupiter, Satürn. Yıldızların ay ve güneşten daha uzakta olması gerektiği de düşünülmüştü; tabii bir şey bildiklerinden değil, onları göğün tavanına asılı sandıklarından.

Ptoleme'nin evreni (MS 150):

Kuran'daki Evren 7gkeskiyaz305l305ufak

Yeryüzü gene merkezde, Güneş, ay, gezegenler ... dünyanın etrafında dönüyor ve çıplak gözle görülebilen 7 tane hareket eden cisim saptanabilmiş (Güneş, Ay, Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter, Satürn). İnsanlar gökte hareket eden bu 7 cismi tanrısallaştırmışlar, her gün birine tapmışlar. 7 günlük hafta buradan gelir. Haftanın her gününe de tanrılarından birinin ismini vermişler.

P.tesi - MONday - LUNdi (AY)
Salı - TUEsday - MARdi (TWIA kuzey ülkelerinin SAVAŞ tanrısı, MARS akdenizin SAVAŞ tanrısı)
Carşamba - WEDNEsday - MERCRedi (WODEN kuzey ülkelerinin tanrısı, MERKÜR akdenizin tanrısı)
Perşembe - THURSday - JEUdi (THOR kuzey ülkelerinin yıldırım tanrısı, akdenizin ZEUSu) - JUPİTER
Cuma - FRiday - VENdredi (FRIA kuzey ülkelerinin güzellik/aşk tanrıçası, VENÜS akdenizin güzellik/aşk tanrıçası)
C.tesi - SATURday - SAmedi (SATÜRN)
Pazar - SUNday - Dimanche (GÜNEŞ)

Doğa kanunları hakkında bir şey bilinmediğinden (yerçekimi filan), bu 7 cismin saydam kristal kürelerde dolaştıkları söylendi (---> göğün 7 katı).

not:
Dimanche (Di-manş, fransızca Pazar) sözü garip bir şekilde bu isimler arasında sırıtıyordu. Taa ki, bir tartışma sırasında bu sözün Babilin Güneş Tanrısı ŞAMAŞ (arapçaya ŞEMS olarak geçmiş) olduğunu anlayana kadar.
Burada bir de bütün dillerde olan di/day/tag/tan sözüne dikkati çekerim. Diller arasındaki alışverişi ne güzel kanıtlıyor (aynı zamanda halkların birbirine karıştığını ve ırkçılığın içi boş bir safsata olduğunu da).

Ateistforum'dan Antimuhammedin bir derlemesi:

Yedi sayısının kutsallığının, eski Babil’ lilerin gökte saptadıkları yedi yıldızdan doğduğu sanılır.

Yedi kat gök, Yedi kat yer, haftanın Yedi güne bölünmesi, dünyanın Yedi günde yaratılması inançları bu temele dayanır. Araplarda Seba olarak geçen Yedi sayısı, arap inançlarına göre birçok bakımdan kutsaldır.

Evet yedi katlı gök hangi milletin inanışında varmış, ona bir göz atalım...

Göktürk devrinde Kozmolojik bir anlam kazanmış. 7 ik­lim, 7 yıl, 7 gün, 7 gök kısrağı gibi.

Sumer’de : 7 dağ aşmak, 7 kapı geçmek, 7 kat gök, 7 tanrısal ışık, 7 ağaç gibi.

Ural-Altay kavimlerinde gök katları 7 dir.

Dogonlar’a komşu olan Bambaralar’ın tradisyonunda gök katları şöyle açıklanır:
(Afrikalı ilkel bir kabile)

1- Birinci gök kirlidir (saf değildir).
2- ıkinci gök kısmen arınmış haldedir, hayvan ve insan ruhlarının ülkesidir.
3- Üçüncü gök ilahlarla insanlar arasında aracı olan varlıkların bulundukları yerdir.
4- Dördüncü gök ilk üç göğün “ayna”sıdır. Kelâmın ve rahmetin sahibi olan ve dünyanın sevk ve idaresinden sorumlu olan yaratıcı ilah Faro’nun hesaplarını, hesap kayıtlarını tuttuğu yerdir. Faro, “ayna”sından yeryüzündekilerin tüm yaptıklarını ve olayları izler. Yani, bu gök katı, varlıkların görülüp gözetlendikleri yerdir.
5- Beşinci gök ilâhî adaletin göğüdür. Faro burada yasaklarını bozan (ilahi yasalara uymayan) insanlar hakkında hüküm ve kararını okur.
6- Altıncı gök, dünya sırlarının saklı olduğu göktür.
7- Yedinci gök ilah Faro’nun ülkesidir. Dünya için gerekli rahmet deposudur, rahmet oradan yağmur gibi iner.

Mayaların kustal kitabı Popol-Vuh’ta Göğün yedinci katından inen, uygarlık getiren kahramanların babaları olan 7 Ahpu dan söz edilir.

7 kristal katlı göğü, tuz buz edip uzaya dağıtan kişi ise, Giordano Bruno’dur (1548- 1600). Kopernik Kuramı’nı ve “sonsuz evren” kavramını ciddiye alarak, bir misyoner gibi, bütün Batı Avrupa’yı dolaşıp bu fikirleri yaymaya çalıştı. Uzayın sonsuzluğu kavramı, o zamana kadar hiç Giordano Bruno kadar inanç ve tutkuyla savunulmamıştı. Her ne kadar, kendi yaşadığı dönemde çok fazla yandaş bulamamışsa da (dinsel baskılar ve insanların bu fikre henüz hazır olmamalarından dolayı) ileriki yıllardaki gelişmeleri büyük ölçüde etkilemiştir.

Bu 5 gezegen bilgisi Kuranda yok. Yıldız-gezegen ayrımı yok, ama, kulaktan dolma söylentilerle, göğün 7 kat olduğu, katlarda çeşitli peygamberlerin yaşadığı söylenmiş.

Mirac'ta anlatilan Muhammed'in cebrail ile birlikte dolastigi gök 7 kat:

--MIRAC--- (alıntı)

Dünya semasina kadar geldik. Kapinin açilmasini istedi.
"Gelen kim?" denildi.
"Cibril!" dedi. (.....)
Derken kapi açildi. Kapidan geçince, orada Hz. Adem aleyhisselam'i gördüm.(1)
--------------------
Sonra Hz. Cebrail beni yükseltti ve ikinci semaya geldik. Kapiyi çaldi.
(....) Hz. Cebrail:
"Bunlar Hz. Yahya ve Hz. Isa'dirlar, onlara selam ver!" dedi. (2)
--------------------
Sonra Cebrail beni üçüncü semaya çikardi. Kapiyi çaldi......
Kapi bize açildi. Içeri girince Hz. Yusuf aleyhisselam'la karsilastik. (3)
--------------------
Sonra Cebrâil beni dördüncü semaya çikardi. Kapiyi çaldi.....
Kapi açildi. Içeri girdigimizde, Hz. Idris aleyhisselam ile karsilastik. (4)
--------------------
Sonra Hz. Cebrail beni yükseltti. Besinci semaya geldik. Kapiyi çaldi.....
Içeri girince, Hârun aleyhisselam ile karsilastik. (5)
--------------------
Sonra Cebrail beni yükseltti ve altinci semaya geldik. Kapiyi çaldi.....
Hz. Musa aleyhisselam ile karsilastik. (6)
--------------------
Sonra Sidretü'l-Müntehâ'ya çikarildim. Bunun meyveleri (Yemen'in) Hecer testileri gibi iri idi, yapraklari da fil kulaklari gibiydi. Cebrail aleyhisselâm bana:
"Iste bu Sidretü'l-Müntehâ'dir!" dedi.(7)
(.....)
Sonra bana, her günde elli vakit olmak üzere namaz farz kilindi. Oradan geri döndüm.

------------------------------

Evet, Kuran ve İslam için Evren bu.

MÖ 550'lerden kalan bilgiler.


Evrenin dünya merkezli olmadığını Kopernik 1514 te yazdı. Dünya merkezli evren düşüncesi 1600 lü yıllarda, Galile'nin teleskopu kullanıp, geliştirip, gözlemler yapmasıyla yıkıldı, ve Kilise bilim karşısında büyük bir yenilgi aldı. (Bazıları tabii bugün bile nuh diyor peygamber demiyor, Dünya Evrenin ortasındadır diyor ...http://en.wikipedia.org/wiki/Modern_geocentrism).

Nedense hiçbir kutsal kitap bu bilgileri vermemiş.

Sizin dillerinizin ucuna kadar gelen soruları ben sorayım:

- İslam dahil, hiç bir din kitabında neden doğru dürüst bilgi yok?
- Kuranda o zamanın bilgileri bile değil, neden 1100 yıl önceden kalan bilgiler var? Bu cehalet nereden geliyor? Çöl bedevileri bu kadar cahil olabilir; ya Tanrı?
- İslam bilginleri, Kuran'dan gelen "müthiş bilgi" ile, nasıl oldu da 1000 yılda hiç bir şey bulamadı. Müslümanları geri bırakan ne?

.

GezginK

Mesaj Sayısı : 52
Kayıt tarihi : 25/01/14

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Kuran'daki Evren Empty Kuran'daki Evren

Mesaj tarafından GezginK 9/2/2014, 12:42

Gece ve Gündüz, .... Güneş.

Kuran'daki Evren Earth-day-night%20-crop_mast

Lokman 29:
Görmedin mi ki, Allah, geceyi gündüzün içine ve gündüzü de gecenin içine sokuyor. Güneşi ve ayı da koyduğu kanunlara boyun eğdirmiştir. Her biri (kendi yörüngesinde) belli bir zamana kadar akar gider. Şüphesiz Allah, işlediklerinizden hakkıyla haberdardır.
....
Bu ve benzeri ayetlerde, gece-gündüzün yaratıldığı, Güneş ve Ayın hareketlerinin gece ve gündüze göre ayarlandıkları yazıyor:  Güneş, gündüz olmaya başlarken çıkıyor, gece olurken batıyor.

Bir de bu var:
Furkan-45:
Görmedin mi Rabbini, nasıl uzatmıştır gölgeyi? Eğer dileseydi, onu elbette hareketsiz kılardı. Sonra nasıl Güneş'i ona delil yapmışız!
Gölge uzuyor, gölgenin uzamasına göre Güneş kendini ayarlıyor ... Smile

Uzun zaman, Muhammedin Güneş ve gündüz arasındaki sebep-sonuç ilişkisini nasıl anlamadığını kendi kendime sormuştum. Güneşin etrafı aydınlattığı o kadar açık gibi geliyor ki!

Bizim için çok açık ama, o zaman yaşayanlar için o kadar basit değil.

İnsan yapısı herhangi bir ışık, hatta ay bile, göğü aydınlatacak kadar güçlü değil. Göğün aydınlanması için, başka bir değişle, hava moleküllerinden yansıyan ışığın göğün mavi görünmesini sağlaması için çok kuvvetli bir ışık kaynağı gerekiyor. Bu, Güneş.

Bu, o zaman bilinmiyordu.

Muhammed, bu olayı gece-gündüzün, ay ve Güneşten bağımsız olarak yaratıldığı ve  ay ve güneşin hareketlerinin gece ve gündüze göre ayarlandıkları şeklinde algılamış. Ne kadar zeki olursa olsun, elindeki bilgilerle başka türlü algılayamazdı.
Gece-gündüz'le ilgili ayetleri bu şekilde, olayı algıladığı gibi yazdırmış.


..... ve bugün bu safsataya hâlâ inananlar, "araştırma" yapanlar var ... BUGÜN, 21. yüzyılda !!!!!


İlahiyatçı Bayındır: Gündüz Güneşe bağlı olmayan bir varlık


Kuran'daki Evren 4slnwj

Kutuplarda oruç ve namaz saatleri sorununu çözmeye çalışan İÜ İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Abdulaziz Bayındır'dan gece-gündüz oluşumuna ilişkin duyanları şaşkına çeviren açıklamalar geldi. Bayındır'a göre gece ve gündüz güneşe bağlı olmayan varlıklar.

Gece ve gündüzün dünyanın kendi ekseni etrafında dönmesinden kaynaklandığı ve dünya dönerken güneş ışınlarını alan yerlerin gündüzü yaşarken alamayan yerlerin ise geceyi yaşadığı çok uzun süredir biliniyor. Ancak kutuplarda oruç ve namaz vakitleri üzerine bir araştırma yaptığını söyleyen İstanbul Üniversitesinden bir ilahiyatçı takvimler 2011'i gösterirken gece ve gündüz oluşumuna yepyeni (!) bir açıklama getirdi. Cüretinin cehaletten mi kaynaklandığı bilinmeyen Bayındır, Kuran'a göre dünyayı güneşin aydınlatmadığını, dünyayı aydınlatanın gündüz denilen varlık olduğunu da söyledi.
....
http://haber.sol.org.tr/devlet-ve-siyaset/ilahiyatci-bayindir-gunduz-gunese-bagli-olmayan-bir-varlik-haberi-43648

.

GezginK

Mesaj Sayısı : 52
Kayıt tarihi : 25/01/14

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz